Uzun kemiklerimizin birleşim noktalarında eklemlerimiz, hareketi sağlayan temel yapılarımızdır. Eklemlerde, kemik uçların üzerini örten kıkırdak adını verdiğimiz bir doku bulunmaktadır. Bu doku esnek ve yumuşak bir dokudur. Kıkırdak dokusu sayesinde eklemlerimize gelen yükler emilir ve adeta yumuşatılır. Yürürken, koşarken, zıplarken veya herhangi bir hareketi yaparken eklemlerimize binen yükler, kıkırdak dokusu sayesinde hafifletilir.

Kemik dokusu sinir hücreleri bakımından zengin bir dokudur ve ağrıya duyarlıdır. Kıkırdak dokusu ise içerisinde hiç sinir hücresi bulundurmayan bir dokudur. Bu sayede hareketler esnasında hiç ağrı hissedilmez. Kireçlenme hastalığında, eklem yüzeyindeki kıkırdak dokusunda kayıp görülür. Hastalık ilerlediğinde eklem yüzeyinde kemik uçları görünür hale gelir ve hareket esnasında kemik uçları birbirine sürtünmeye başlar. Bunun neticesinde kemik uçlarındaki sinir liflerinin uyarılmasıyla da ağrı ortaya çıkacaktır. Kireçlenmenin derecesine göre, ağrının geçirilmesi ve yaşam kalitesinin arttırılmasına yönelik farklı tedavi yöntemleri bulunmaktadır.